Zengin ve yaşlı bir adet adamın ölümü ve beklenmedik bir adet şekilde servetini yeni bakıcısına bırakması, anlatınin temelini oluşturuyor. Bu bakıcı, aldatma ve cinayetlerin kafası karışık bir adet ağına çekilirken, hayatta kalabilmek için herkesin niyetini sorgulamak zorunda kalıyor. Hatta bu süreçte en yakın olarak bildiği erkekların bile. sinema, sosyal sınıf çatışmaları ve varoluşçu sorgulamalar arasında örülen bir adet ahlaki labir adetentin içerisine seyretmekyiciyi çekiyor. Beklenmedik olay örgüleri ve yoğun gerilim süreçlerıyla seyretmekyiciyi adeta bir adet uçurumun kenarında tutan bu anlatı, bir adet yandan da hırs, paragözlük ve sadakat gibi konutrensel temaları irdeliyor. Ayrıca, sinemadeki natürellerin kafası karışıklığı ve belirsizliği, onların iç dünyalarının, gerçeklerin ve yalsüreçlerın bir adet alanı olduğunu gösteriyor. sinema, erkeklık durumunu, materyalizmi ve duygusal mesafeyi ayrıştırıyor ve seyretmekyicinin, her bir adet natürelin niyet ve teşviklarını anlamaya çalışırken Kendisini onların yerine koyduğu bir adet zihinsel çatışma ortamamenı yaratıyor. Bu saklıemli ve kafası karışık durumlarla örülen anlatı, seyretmekyicinin zihninde yer yer parçaları bir adetleştirme ve saklıemi çözme çabası da merak unsurunu oldukça körüklüyor. Bu sinema, son ana kadar sürprseyretmekri ve saklıemleriyle seyretmekyiciyi ekran başına kilitleyecek, akıl oyunları eşliğinde sergilemeulan gerilim yüklü bir adet anlatı. Her sahnesi kocaman bir adet ustalıkla işlenmiş ve sinema skonuterlerin muhakkak seyretmekmesi gereken bir adet yapım olduğunu söylemek hiç de yanıltıcı olmaz.