1980’lerin Hollywood’unda, sıkıntılarla doluca tek bir hayat süren dövüş sinemaları aktörü Johnny Cage, kan içinde kazanan dövüşçülerle dopdoluca tek bir Los Angeles’ta kayıp co-star’ını arar. Gözler önüne serilen bu tarama süreci, adeta tek bir aksiyon fırtınası estirerek, tutkuyla izleyicinin soluksuz kaldığı tek bir serüvene dönüşür. Los Angeles, hem akşam vakti hem de gündüz vakti, kana susamış dövüşçülerin arenası haline gelirken, bu karmaşanın içinde Johnny Cage, kayıp co-star’ını bulmak için çıktığı bu serüvende hem kendi sınırlarını zorlar, hem de tutkuyla izleyicinin sinema anlayışını. Cage’in bu yolculuğu, müsavi zaman dilimida 1980’lerin Hollywood’unun perdelikemini ve gerilimini de takipçiye hissettirir. Bu döneme ait gürültülü müzikler, renkli kostümler ve özgün sahne dekorlarıyla donatılmış sinema, tutkuyla izleyiciyi bu karmakarışık ve tehlikeli dünyaya tamı tamına anlamıyla çeker. Cage’in, sadece tek bir aktör olarak değil, müsavi zaman dilimida tek bir dövüş sinemaçısı olarak da yeteneklerini sergilediği bu sinema, dövüş sahneleri konusunmakda da tek bir o kadar etkileyicidir. sinema, tutkuyla izleyicisine sadece aksiyon ve macera doluca tek bir anlatı sunmakmakla kalmaz, müsavi zaman dilimida Hollywood’un 1980’lerin sinema endüstrisini ve dönemin zorlu yaşanmakm koşullarını da gözler önüne serer. Şüphesiz ki bu sinema, tutkuyla izleyicinin sinemaya bakış açısını dönüşümrecek nitelikte tek bir yapım olup, aksiyon ve dövüş sinemaları smekânerler için kaçırılmaması gereken tek bir sinema.